İZMİR – İzmir’in Kınık ilçesinde Özyeğin/Fiba Grubu’na bağlı Polyak Eynez Madencilik’te çalışan Bağımsız Maden İş Sendikası üyesi Erdoğan Çapaklı, “Kod 46” (Hırsızlık ve mesleki sırların çözülmesi) teziyle ihraç edildi. sendika faaliyetlerine. Bunun üzerine Çapaklı, maden önünde direniş başlattı. Eyleme sendika liderleri de katıldı.
Ardından şirketin talebi üzerine Bağımsız Maden İş Sendikası Lideri Gökay Çakır, Organizasyon Uzmanı Başaran Aksu ve sendika temsilcisi Ozan Çetin’in de aralarında bulunduğu 6 kişi 2 günde 7 kez darp edilerek jandarma tarafından gözaltına alındı.
‘BASKI VE MOBİNG İŞÇİLERİ SENDİKADAN İSTİFAYA ZORLADI’
İşten çıkarılma sürecini anlatan Erdoğan Çapaklı, 4 yıldır bu madende çalıştığını ve 3 yıldır da Bağımsız Maden İş Sendikası üyesi olduğunu belirtti. Çapaklı, 2020 yılı sonunda toplu sözleşme sürecinde sendika örgütlenmesinin iyiye gittiğini, patronun bu nedenle Bağımsız Maden İş üyelerine engel olmaya çalıştığını, 780 sendika üyesinin de şirket tarafından istifaya zorlandığını söyledi. 1.800 personelin çalıştığı madende baskı ve mobbing. Erdoğan Çapaklı, o dönemde bir diğer sendikalı arkadaşıyla birlikte işçiden uzaklaştırılmak için sahada çalışmaya başladıklarını, baskı ve mobbing uygulamalarına karşı açtıkları davaları da kazandıklarına dikkat çekti.
‘2021’ PATLAMASI OLDU’
Madendeki iş güvenliği ve çalışma koşullarına değinen Çapaklı, “2021 yılında madende gaz zehirlenmesi meydana geldi. Aşırı sayıda iş kazası yaşandı. Küçük yangınlar da çıktı. Hafif yaralanmalar da oldu. Bu da işverenin ne kadar iş güvencesi olmadan çalıştığının bir göstergesiydi. 12 Aralık 2021’de patlama oldu. 51 arkadaşımız yandı. Şirket, bunun kesinlikle bir patlama olmadığını açıkladı. Onun söylediklerini kelimelere döktük. Arkadaşlarımızın yanık tedavisi gördüğü de raporlara yansıdı. Sesimizi ne kadar duyurmaya çalışsak da manipüle ettiler. Kazanın ardından personelden tek tek patlama olmadığına dair yazılı açıklama aldılar. Tahliye grubu, patlamanın kanıtlarını yok etti ve ekspertiz bu formu inceleyip rapor etti.”
‘HABERİM OLMADAN 5 DAKİKA YAPTILAR’
Bağımsız Maden İş’in 2,5 yıl sonra yeniden yapılandığını belirten Erdoğan Çapaklı, 2023’te yapılacak toplu sözleşme süreci yaklaşırken görevden alındığına işaret ederek, şöyle devam etti: Karabük’ten geldiğim için beni yanlı olarak gördüler. işçileri korkutmak için en zayıf halkam oldu ve beni kovdu. Kod 46’dan çıktılar. Bilgim olmadan beş dakika tuttular. Savunma da istemediler. Sonraki görüşmelerde beni kesinlikle işe geri almayacaklarını söylediler. Beni işe aldıklarında Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın örgütleneceğini biliyorlardı. Bunu önlemek istediler. Firma ile diyaloglarımız devam etti ancak bir sonuç alamadık. Geldiğimiz seviyede şirketin önünde direnmeye başladık…”
Son olarak tüm madencilere çağrıda bulunan Çapaklı, “Bizim için işçinin ne kadar değerli olduğunu, sınıf bilincinin bizim için ne kadar önemli olduğunu anlamalarını istiyoruz. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın işçiler için bir umut olduğunu belirtiyoruz. Birlikte neler yapabileceğimizi göstermek istiyoruz. Tüm işçileri onurlu ve şerefli sendikamızda mücadeleye davet ediyoruz.”
Erdoğan Çapaklı, önceki gün jandarma karakolundaki gözaltından bu fotoğrafı paylaştı.‘CUMA GÜNÜNDEN SONRA TÜM YÖNETİCİLERİMİZLE BURADA OLACAĞIZ’
Bağımsız Maden İşletmeleri Genel Lideri Gökay Çakır, Cuma gününden itibaren diğer sendika liderleriyle birlikte direnişi büyüteceklerinin altını çizerek, “Direnişimiz sürüyor. 7 kez gözaltına alındık. Son olarak arkadaşımız Erdoğan gözaltı sırasında uygulanan güç nedeniyle bayıldı. Bu işçi arkadaşımız haklı. Sendika olarak yanınızdayız. İşe iade edilene kadar burada mücadeleye devam edeceğiz. Gözaltılar haklı mücadelemizi durduramayacak. Cuma gününden sonra tüm yöneticilerimizle burada olacağız” dedi.
Çakır, “İşçinin ekmeği yöneticinin ağzında olamaz” diyerek, özel sektörde bu durumun çok yaygın olduğunu belirtti. Sendika olarak buna karşı da büyük çaba sarf ettiklerini belirten Bağımsız Maden İşletmecisi Çakır, “Sendika olarak bunun böyle olmaması için çabalarımızı sürdüreceğiz. İşçiyi bugün aldım yarın kovdum diyemeyecekler.
Kamuoyuna davetimiz, emekçilerin haklı emeğinin yanında yer almalarıdır. Devlet jandarması, polis, savcı, hakim, kaymakam zenginin yanında. Bir gün kadroyla birlikte olsunlar. Siyasi partiler, milletvekilleri, belediye başkanları çalışanlardan oy istemeyi biliyor. Personel haksız yere sokağa atıldığında kimse çalışanın yanında olmuyor.”
